Gerçekten akıl hastası olmamanıza rağmen bir akıl hastanesine yattığınızı ya da hasta olup da doktorları inandıramadığınızı düşünün. İkisinin de canlı örneklerine birazdan tanık olacağız. Hasta olmayanlar ağır ilaçlarla tedaviler gördü, akıl hastaları da kalabalığa karışıp hayatlarına devam etti. Akıl hastanelerindeki sistemi sorgulayacak, duyduğunuzda kulaklarınıza inanamayacaksınız. İşte David Rosenhan’ın adım adım o deneyi…
1. Aşama
Deneyin ilk aşamasında içlerinde David Rosenhan’ın da bulunduğu 8 kişi sesler duyduklarını iddia ederek akıl hastanelerine başvurdular. Aslında sesler duymayan daha önce psikolojik açıdan hiçbir sıkıntı yaşamamış sadece hastaneye başvuru kısmında 1 defalığa mahsus yalan söyleyen sağlıklı 8 kişiydiler. Hastaneye kabul edildiler ve artık sesler duymadıklarını, iyileştiklerini söylemelerine rağmen taburcu edilmediler. Bu 8 kişinin tamamı 7 ile 52 gün boyunca ağır tedaviler görmeye devam etti. 52. günün sonunda son kişi de taburcu olduğunda Rosenhan, deneyinin sonucuna ulaşmıştı.
Science Dergisi
1973 yılında dergide yayınlanan bu deney, insanlarda büyük bir yankı uyandırdı. Akıl hastaneleri tarafından da tepkiyle karşılandı. Böyle bir hata yapmalarının imkansız olduğunu ve hasta olmayan kişileri anlayacaklarını iddia ettiler. Hatta bir hastane, Rosenhan’dan gerçek olmayan hastaları önceden haber vermeksizin kendilerine yönlendirmelerini bile istedi. Ve böylece deneyin ikinci ayağı da başlamış oldu.
2. Aşama
İlerleyen süreçte, bu hastane 3 ay boyunca hastanelerine başvuran 193 hastadan 41’inin şüpheli olduğunu hatta daha sonra bu 41 kişiden 19’unun da kesinlikle hasta olmadığını kamuoyuna açıkladı. Ama aslında Rosenhan bu 3 aylık süreçte hastaneye hiç kimseyi göndermemişti. Tabii bu haberden sonra olaylar iyice karıştı ve akıl hastanelerine duyulan güven de yerle bir oldu. Hastaneler, sistemlerinde köklü bir değişikliğe gitti ve psikoloji dünyasında bir çağ atlandı.
slında işin en garibi de bu 8 kişi hastanede oldukları süre boyunca diğer akıl hastaları onların hasta olmadıklarını fark edip onları gazeteci ve ajan olmakla suçlamışlar.
Tüm bu deneyden Rosenhan’ın çıkarımı:
“Psikiyatri hastanelerinde akıllı ile akıl hastasını ayırt edemediğimiz aşikar. Akıl sağlığı tamamen yerinde olduğu düşünülen 19 kişiyi ne yapacağız? Bu kanıya varan hastane personeline nasıl güveneceğiz? Bunu asla bilemeyeceğiz. Ama kesin olan bir şey var. Bu tip çok ama çok ciddi hatalara bu kadar kolay düşebilen bir sisteme güvenemeyiz.”
Kaynakça:
Daha Fazlasını Keşfedin