2008 yılında Matt Makes Games tarafından geliştirilen 2D-platform oyunu Celeste oyuncularla buluştu. Super Meat Boy gibi oyunların başlattığı zorlayıcı parkur oyunları kategorisine girebilecek bu oyun, birçok oyunseverin daha ilk günden dijital kütüphanelerinde yer edindi. İş birliğine dayanan hızlandırılmış oyun etkinliği Game Jam’e bir prototip olarak hazırlanan Celeste, gelen yorumların ardından tam bir oyuna çevrilmiştir. God of War, Red Dead Redemption 2 ve Marvel’s Spider-Man gibi oyunların bulunduğu Yılın Oyunu ödülüne aday gösterilmiştir. Bu ödülü God of War’a kaptıran Celeste, Yılın En İyi Bağımsız Oyunu ödülünü kazanmıştır.
Oyun, Madeline adında tatlı mı tatlı genç bir kızın Celeste adlı dağın zirvesine çıkma hikayesini konu alıyor. Celeste’in farkı ise korkulması gereken yönünün ne uçurumları ne de buzulları olması: En korkunç yönü Madeline’i engellemek için onu kullanması. Kamp kurduğu bir gün rüyasında onun korkunç taraflarının açığa vurmuş hali olan Badeline ile karşılaşır. Badeline, onu dağın zirvesinden uzakta tutmak için her şeyi deneyecektir. Unutmadan, Madeline’in ise bu zorluklara karşı çıkmasını sağlayan özel bir gücü vardır.
Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır oynamak istediğim fakat asla zaman bulamadığım bu oyunu başarıyla bitirdim. Kendimce çerezlik olarak gördüğüm, bir gün oynamak için kenarda bıraktığım bu oyunu bitirdiğimde önceden oynamadığım için çok büyük bir pişmanlık yaşadım. Konusu, grafikleri, dinamik oynanış gibi yönleri ilk 10 dakikasında beni içine çekmeyi başardı. Herkesin hoşuna gitmeyecek bir tarafı olduğunu da söylemem gerekiyor. Oyunda ilerlemeniz için önce ilerleyememeniz gerekiyor.
Oyunda ölmek çok kolay. Yanlışlıkla az da olsa sağa gitmek, zamanlamayı tutturmak ölme yollarından birkaçına örnek. Super Meat Boy oynayan insanların aşina olacağı bu ölerek öğrenme durumu Celeste’te de geçerli. Deneyerek ve kontrollere alışarak zorlu bölümleri geçmeye çalışırken biraz siniriniz bozulabilir ama merak etmeyin, oyunun tatlılığı ve konsepti bu süreyi en aza indirecektir!
Oyunun diğer bir iyi yanı öldüğünüzde bütün suçun sizde olduğunu farketmeniz. Oyunda herhangi bir şekilde kendinizin yapmadığı bir hatadan ölme şansınız yok. Bu yüzden oyun size daha iyiyi yapabileceğinizi göstererek tekrar tekrar oynamanız için bir kapı açıyor.Bu tarz oyunların en büyük sıkıntısı ise öldüğünde 30 saniye gibi büyük süreler kaybetmektedir. 30 saniye fazla uzun gözükmüyor olabilir fakat bir bölümde 150 kere öldüğünüzü düşünürseniz bu can sıkıcı olabilir. Öldüğünüzde bulunduğunuz alandan tekrardan başlıyorsunuz. Böylelikle oyun ölümünüz ile çözümünüz arasında size sinirlenmek için bir zaman bırakmamış oluyor. Sıkıcılıktan da kurtarıyor tabii ki.Benim oynarken aşırı eğlendiğim bu oyuna bir şans verin kesinlikle! Sizi günün yorgunluğundan mükemmel atmosferi ve müzikleri ile yüzde yüz kurtaracaktır. Oyun hakkında yorumlarınızı ve puanlarınızı yorum olarak yazmayı unutmayın, şimdiden iyi tekrar denemeler!
Fragmanı izlemek için:
Daha Fazlasını Keşfedin