2024 yılının Nisan ayında New York yakınlarında İnterstate 87’de görüntülenen Amazon’un Rivian elektrikli teslimat aracı habercilermiş.
Bazı değerlendirmelere göre, şirketlerin iklim değişikliği ile başa çıkmanın en cesur yolu, operasyonlarını aşarak tedarik zincirlerindeki emisyonları azaltmalarıdır. Bu, tedarikçilerinden gelen emisyonları ve müşterilerinin ürünlerini nasıl kullandıklarını da dahil etmeyi gerektirir.
Ancak şirketlerin karşılaştığı büyük bir sorun var: şirketler tedarikçilerinin operasyonlarını kontrol etmiyor. Ve genellikle daha küçük olan tedarikçilerin harekete geçmek için daha az nedeni var. Bu boşluğu kapatmak için, dünyanın en büyük şirketlerinden bazıları, daha küçük tedarikçilere karbon salımlarını azaltmaları için gerekli araçları ve kaynakları sağlayarak işin başına geçiyorlar. Hükümetler, şirketleri tedarik zinciri emisyonlarıyla başa çıkmaya zorlamaya başladıkça – teknik jargonda "kapsam 3 emisyonları" olarak bilinen – daha fazla şirket bu zorluğu üstlenecek. Zaten ilgilenmeyenler için, bu yolda açan programlara dikkat etmek faydalı olabilir.
Amazon, Temmuz ayında tedarikçilere emisyonlarını ölçmeleri ve azaltmaları için kaynak sağlamak amacıyla "Sürdürülebilirlik Değişim" adlı bir program başlattı. Eylül ayında ise Ford Motor Company ve General Motors gibi büyük otomobil üreticilerinden oluşan bir grup, tedarikçilerin yenilenebilir enerjiyi benimsemelerine yardımcı olmayı amaçlayan bir ortaklık duyurdu. Ve 2021’den bu yana Walmart, tedarikçilere karbon salımını azaltma girişimlerini finanse etmek için HSBC ile işbirliği yapıyor.
Schneider Electric’e gelince, Fransız dijital otomasyon ve enerji yönetimi firması tedarik zincirlerini karbonsuzlaştırmak üzerine bir iş modeli geliştirdi. Schneider, Walmart gibi büyük şirketlerle çalışarak tedarikçileriyle işbirliği yapıyor. Şirket, 2021’de ilaç sektörünü hedefleyen sektöre özgü bir program başlattı – bir sektörü karbonsuzlaştıran ilk program. Girişim, eğitimsel programlar ve somut karbonsuzlaştırma ürünleri sağlayarak genişledi. Büyük şirketler tedarikçilerinin katılmasını teşvik eder ve finanse eder durumda. Şirket şu anda 2.200’den fazla tedarikçiyle aktif olarak çalışıyor. Schneider Electric’te Küresel Temiz Teknoloji ve Yenilenebilir Enerji Başkan Yardımcısı John Powers, "Müşterilerinden gelen talepleri duyuyorlar, bu da onları masaya oturtmaya ve katılmaya teşvik ediyor," diyor.
Bu çabaların temelinde, şirketlerin çoğu sektördeki emisyonların büyük çoğunluğunu oluşturan değer zinciri kirliliği gerçeği yatıyor. Carbon Disclosure Project’ten yapılan bir analize göre, ortalama olarak, kapsam 3 emisyonlarının kurumsal emisyonların %75’ini temsil ettiği bulundu. Tarımsal emtia veya finansal hizmetler gibi bazı sektörlerde, kapsam 3 emisyonları, iklim kirliliğinin %90’dan fazlasını temsil ediyor.
Ancak tedarikçiler aynı cesur taahhütleri yapmak için muhtemelen yeterli kaynağa ya da isteğe sahip değiller. Tedarikçiler doğası gereği daha küçük firmalar oldukları için genellikle daha az nakitleri var, sık sık daha küçük kâr marjlarına sahipler. En önemlisi, bu şirketler genellikle emisyonları ölçme ve sonunda azaltma konusundaki teknik bilgiye sahip değiller.
Öte yandan, kurumsal müşterilerinin daha derin cebi var ve yatırımcı, tüketici ve düzenleyici baskılarla karşı karşıya olduklarını hissediyorlar ve karbon salımını azaltma konusunda baskı altındalar. Örneğin, binlerce çok uluslu Amerikan şirketi yakında Avrupa Birliği’nin iklim bilgilendirme düzenlemelerine uyum sağlamak zorunda kalacak.
Tedarikçi iklim programları farklı şekillerde olabilir, ancak hepsi şirketlerin iklim, temiz enerji ve karbonsuzlaşmanın temellerini anlamalarına yardımcı olmakla başlar. Amazon vakaların incelenmesi ve rehberler paylaşırken, Schneider farklı dillerde ve farklı coğrafyalara yönelik özelliklerle bir dizi webinar sunar. Bu çabaların sonuç vermeye başladığı görülüyor. Schneider’ın ilaç tedarikçileri koalisyonundaki şirketler, bu yılın Eylül ayında, temiz enerji satın alımını içeren ortak bir yenilenebilir elektrik projesinde bir araya geldiklerini duyurdular. Bu programların önemi zamanla artmaya devam edecek gibi görünüyor. Bir sonraki alternatif yaklaşım, kapsam 3 emisyonlarını azaltmanin yanı sıra genellikle doğayı korumak gibi başka yerlerde karbon kesmeye ödeme yapmak olan karbonsuzlaştırma
Karbon kredilerinin genellikle sahte olduğu yönündeki artan şüpheciliği göz önüne alındığında, iklim savunucuları ve düzenleyiciler son yıllarda karbonsuzlaştırma ile ilgili daha fazla şüphecilik duymuşlardır ve tedarikçi katılımı alternatif bir yol sunmaktadır.
Ve bazı büyük şirketlerin tedarikçilerini yalnızca karbonsuzlaşmaya teşvik etmekle kalmayıp zorunlu hale getirmeleri olasılığı da var. Powers, "Çoğu sponsorumuz şimdiye kadar havuç yaklaşımını kullanıyordu," diyor. "Ancak bazıları, yaklaşmakta olan 2030 hedeflerine baktığında ve belki de daha çok sopa kullanmamız gerektiğini düşünüyor."
Politik belirsizlik ve iklim politikalarındaki ivme kaybı endişesi ortasında, karbonsuzlaştırmaya yönelik sürekli baskı, iklim eyleminin devam ettiği konusunda yardımcı bir hatırlatma olmaktadır.
Kaynak : Time Gazetesi
Daha Fazlasını Keşfedin
