Birçoğumuz için eşitlik mücadelesi, Lilly Ledbetter’ın hayatıyla anlam kazandı. Ledbetter, eşit ücretler için verdiği mücadele ile ismini tarihe yazdırmış bir isim olarak hafızalarda yer etti. Geçtiğimiz hafta sonu 86 yaşında hayatını kaybeden Ledbetter, Alabama’daki Goodyear fabrikasında neredeyse 20 yıl çalıştıktan sonra erkek meslektaşlarıyla aynı işi yaptığı halde onlardan önemli ölçüde daha az ücret aldığını anonim bir not sayesinde öğrendi.
Sistemi sorgulamaya cesaret eden Ledbetter, yaklaşık on yıl süren hukuki sürecin ardından Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi’nin onun aleyhine karar vermesiyle yasal değişim için başarıyla mücadele etti. Bu süreç, Ledbetter’ın eşitlik mücadelesiyle kurumsal sorumlulukta yeni bir dönemi başlatması açısından büyük önem taşıdı.
Çok uluslu bir şirketin CEO’su olarak beni derinden etkileyen Ledbetter’ın hikayesi, eşitlik konusunda farkındalık yaratmamı sağladı. 2015 yılında Salesforce’ta iki kadın yönetici, kadınları erkeklere göre daha az ücretle çalıştırmış olabileceğimizi belirtti. Bu sürecin ardından yaptığımız detaylı bir analiz sonucunda, her çalışanın maaşını incelediğimizde önemli ücret uçurumları olduğunu gördük. Bu durum, Salesforce için bir dönüm noktası oldu.
Şirket olarak hemen harekete geçtik ve tespit ettiğimiz uçurumları kapatmak için 3 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. O zamandan beri düzenli olarak denetlemeler yapmaya devam ettik ve 2022 yılı itibarıyla Salesforce’ta ücret adaletini sağlamak için 22 milyon dolar harcadık. Bu sadece bir kere sorunu çözmekle ilgili değil, aynı zamanda eşitliği şirketimizin temel bir değeri haline getirmekle ilgili.
Geçtiğimiz yıl, Lilly Ledbetter’a Salesforce tarafından vizyonu ve cesareti nedeniyle Eşitlik Ödülü verildi. Başka bir etkinlikte ise, Lilly binlerce katılımcıyla birlikte şirketimizin yıllık Dreamforce etkinliğinde konuşma yaparak hikayesini paylaştı. Bu sırada, Lilly’nin hayatını konu alan bir feature film üzerinde çalışan yönetmen Rachel Feldman’la tanıştım. Lilly’nin mesajının öneminden ilham alarak, filme destek olmak amacıyla bazı fon sağladım.
Geçtiğimiz hafta Patricia Clarkson’ın Lilly’yi canlandırdığı film, Hamptons Uluslararası Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı. Clarkson’a izleyicilerden ayakta alkış yağarken, Lilly’nin kızı Vickie bu anı şahitlik etti. Vickie, annesiyle birlikte bu heyecanı paylaşma fırsatını yakaladı ve bu an daha da özel hale geldi.
Lilly Ledbetter, bize eşitliğin sadece bir taahhütle gerçekleşmeyen, niyet ve kararlılıkla mücadele edilmesi gereken bir şey olduğunu öğretti. Bize iş dünyasının, değişimin en büyük platformu olabileceğini gösterdi. Onun mirası, her adil maaşta ve onun izinden giden her şirkette yaşayacak. Ona borcumuz var, işi bitirmek için.
Kaynak : Time Gazetesi
Daha Fazlasını Keşfedin